İSKANDİNAVYA VE FİYORDLAR TURU - THY İLE...

Otelimizde alınacak sabah kahvaltısı sonrası şehri keşfetmek ve alışveriş yapmak için serbest zaman. Dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra düzenlenecek olan Danimarka Şatoları Turu’na katılabilirler. (70 EUR). Şehre yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki bazı önemli Danimarka şatolarını kapsayan gezimizde önce, İngiliz edebiyatçı William Shakespeare’in ünlü tiyatro oyunu Hamlet’in sahnesi olan Hensingör şehrine gidiyoruz. İskandinavya' nın, UNESCO’nun listesine ilk sırada kayıt olmuş olan ve Shakespeare’e ilham vermiş, Helsingor Boğazı'nın yani Baltik Denizi'nin Kuzey Denizine açıldığı noktanın, görkemli bekçisi Kronborg Kalesi ilk durağımız. Etkileyici akustiği ile günümüzde halacanlı performanslara ev sahipliği yapan iç avlusu, kiler ve zindanları, müze kolleksiyonu ve açık olan kısımlar gezildikten sonra; ikinci noktamız olan Fredensborg Sarayına geçiyoruz. Büyük Kuzey Savaşlarından sonra yapılan ve bugün hala Danimarka Kraliçe sinin ve Kraliyet ailesinin yazlık sarayı olarak kullanılan sarayda kısa bir fotoğraf molası verdiktan sonra üçüncü noktamız olan Frederiksborg Sarayına devam ediyoruz. Frederiksborg Sarayı; Kral Frederik zamanında yapılan bir av köşkü ve sefa sarayı. Poseidon Heykeli ve Barok Bahçeleri ile Orta Avrupa ve Rus Saraylarından asla geri kalmayan Sarayda, bahçeleri ve avluları keyifli fotoğraflar eşliğinde keşfediyoruz. Turumuz sonrası otelimize transfer ve çıkış işlemleri. Çıkış işlemlerini tamamladıktan sonra bizleri Oslo’ya götürecek DFDS Kruvaziyeri’ne gitmek üzere limana doğru yola çıkıyoruz. Oldukça eğlenceli bir deniz yolculuğu yapacak ve geceyi kruvaziyerde geçireceğiz

Gemide yapılacak olan sabah kahvaltısından sonra saat 09.30’da Norveç’in başkenti Oslo’ya varıyoruz. Karaya çıkar çıkmaz bizi bekleyen özel otobüsümüz ile yapmaya başlayacağımız panoramik şehir gezimizde ünlü tiyatro yazarı Henrik İbsen ve ressam Edvard Munch’un yürüdüğü yollarda, aynı temiz havayı soluyarak dolaşacağız. Limanın hemen kıyısında bulunan, on üçüncü yüzyılda inşa edilen Akershus Kalesi’ni; Oslo fiyortlarının sembolü olan berrak sudan yukarı doğru yükseliyormuş gibi duran, şehrin sosyal ve kültürel faaliyetlerinin merkezi olan Norveç Ulusal Opera ve Bale Salonu binasını; cıvıl cıvıl dokusuyla oldukça popüler bir cadde olan Karl Johans Gate’i; Oslo Katedrali’ni; Norveç Parlamentosu binasını; Kraliyet Sarayı’nı; Nobel Barış Ödülleri Merkezi’ni ve ülkenin tarihini anlatan görsellerle bezenen Oslo Belediye Binası’nı; Ulusal Kütüphaneyi, Oslo Universitesi ni ve sekreteryasını göreceğimiz panoramik şehir gezimizin ardından serbest zaman. Ancak dileyen misafirlerimiz, rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek olan Viking Gemileri Müzesi ve Gustav Vigeland Açık Hava Heykel Müzesi Turu’na katılabilirler (60 EUR). Yaklaşık yirmi dakikalık otobüs yolculuğuyla varacağımız Viking Gemile Müzesi’nde on dokuzuncu yüzyıldan itibaren yapılan arkeolojik kazılarda bulunan üç tarihi Viking gemisini, bu gemilerdeki nesneleri, giysileri, av gereçlerini görecek, yapıldıkları dönemlere dair Viking kültürü hakkında bilgiler alacağız. Ardından Gustav Vigeland’ın heykellerinin sergilendiği Dünyanın en büyük açık hava heykel müzesi içerisinde yer alan Vigeland sergisini gezeceğiz. Bu keyifli turumuzun ardından Norveç’in bir başka şehrine, Geilo’ya gitmek üzere bizleri bekleyen özel otobüsümüz ile yola çıkacağız. Şehre varır varmaz dinlenmek ve konaklamak üzere otelimize yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.  

Kahvaltıdan sonra, dört mevsim boyunca akla gelebilecek her tür sporun yapılabilmesine imkân veren doğasıyla bir doğal yaşam ve sağlık şehri olan Geilo’dan ayrılarak kartpostallardan fırlamış gibi duran manzaralar eşliğinde bir başka liman şehrine, Bergen’e doğru yola çıkacağız. Dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından yol üzeri düzenlenecek olan Gudvangen & Flam Fiyord turuna katılabilirler (110 EUR). Yolculuğun ardından lüks yolcu gemilerinin demirlediği, Norveç’in en geniş limanına sahip olan, geçimini balıkçılıkla, gemi taşımacılığıyla ve finans sektörüyle sağlayan, yedi dağ arasına kurulu Viking şehri Bergen’e varacağız. Yapacağımız panoramik şehir gezisinde liman ve sahil boyunca yan yana sıralanan, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan, on dördüncü yüzyılda inşa edilen, üç-dört katlı, tamamen ahşap, dik çatılı, rengârenk, tarihi Hansa Evleri’ni; envai çeşit deniz canlısının satıldığı, dileyenlerin vitrinden seçip hemen pişirtip yiyebildiği, kıpır kıpır ve oldukça canlı bir ortamı olan balık pazarını; doğal bir göl olan Lille Lungegardsvannet’i de barındıran parkı; her tür eşyanın satıldığı, trafiğe kapalı bir açık alan olan Thorgallmenningen Meydanı’nı; gerçek bir Viking mimarisi örneği olan Fantoft Stave Kilisesi’ni; on ikinci yüzyıldan kalma St. Mary Kilisesi’ni ve biraz ilerisindeki katedrali gördükten sonra en muhteşem panoramik Bergen manzarasını görebileceğimiz Floyen Tepesi’ne çıkacağız. 320 metre rakımı olan, şehri çevreleyen dağları, önümüzde alabildiğine uzanan denizi ve vadide kalan Bergen şehrini bir karede görebileceğimiz tepede temiz havayı soluduktan sonra dinlenmek ve konaklamak için otelimize yerleşeceğiz.

Otelde alınacak olan sabah kahvaltısının ardından erken saatlerde özel otobüsümüzle Hamar şehrine gitmek üzere yola çıkıyoruz. Etrafı dağlarla çevrili yol üzerinde ilerlerken, yemyeşil ormanların arasından çağlayan suların görüldüğü şelalelerin, zaman zaman belirip kaybolan yabani hayvanların, gruplar halinde karşımıza çıkan şirin köy evlerinin arasında kendimizi masalsı bir ortamda hissedeceğiz. Gördüklerimizin birer rüya olup olmadığını düşünürken ortasından nehir geçen şirin Flam Köyü’nde duracağız. Oldukça dar bir fiyordu olan köyde dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Flam-Myrdal Tren Turu’na katılabilirler. (80 EUR). Oksijen deposu çam ağaçları arasından geçerek yapacağımız tren yolculuğumuz sırasında oldukça keskin virajları olan yirmi tünelden geçecek, eğimli rotamızda ilerleyerek 800 metre rakıma ulaşacağız. Karşımıza çıkan şelalelerde dans eden su perilerini gördüğümüzü, dört mevsim karlı zirveleriyle dağların arasında doğaüstü canlıların uçuştuğunu zannedeceğimiz, yaklaşık bir saat sürecek gezimizden döndüğümüzde hayat boyu unutulmayacak bir deneyim yaşamış olacağız. Ardından otobüsümüze binerek Hamar şehrine varmak üzere yolumuza devam edecek, şehre varınca dinlenmek ve konaklamak üzere otele yerleşeceğiz.

Kahvaltıdan sonra erken saatlerde hazırlanıp yola çıkarak rotamızı İsveç’in başkenti Stokholm’e çevireceğiz. Göz alıcı güzellikteki fiyortların arasından geçerek ilerleyeceğimiz yol üzerinde İsveç’in en uzun nehri Klaralven’in döküldüğü Vanern Gölü’nün bulunduğu Karlstad’ta mola vereceğiz. Ardından on beşinci yüzyılda şehirleşen ve etrafı suyla çevrili şatosuyla dikkat çeken Örebro şehri üzerinden Stokholm’e doğru yaklaşık üç buçuk saatlik bir yolculuk yapacağız. Varımışımıza istinaden dinlenmek ve geceyi geçirmek üzere otele yerleşeceğiz.

Kahvaltıdan sonra şehri keşfetmek üzere panoramik bir gezi gerçekleştirecek ve tatlı göl suyu ile tuzlu deniz suyunun birbirine karıştığı bir coğrafyada, birbirine köprülerle, kanallarla bağlanan farklı büyüklükteki on dört adanın üzerine kurulan Stokholm hakkında genel bir fikir edineceğiz. Her yıl Nobel Ödülleri’nin verildiği şehirde törenin yapıldığı kırmızı belediye binasını; bir yanında Kraliyet Opera Salonu’nun diğer yanında İsveç Parlamentosu binasının bulunduğu, adını “Kuzeyin Aslanı” lakabıyla anılan Kral II. Gustav Adolf’tan alan meydanı; “Gamla Stan” olarak bilinen eski şehir merkezinde yer alan, 600 odası ve barındırdığı müzeleriyle dikkat çeken, İsveç hanedanının yaşadığı Kraliyet Sarayı’nı; hemen arkasındaki Stokholm Katedrali’ni ve Nobel Müzesi binasını; aynı bölgedeki kafeleri, hediyelik eşya dükkânlarını, sokak sanatçılarını; on üçüncü yüzyılın sonunda inşa edilen ve İsveç krallarının bedenlerinin gömülü olduğu Riddarholmen Kilisesi’ni; Jarntorget, yani “demir meydan” olarak bilinen, on beşinci yüzyılda demir başta olmak üzere bakır, gümüş, kürk, somon, tereyağı gibi ürünlerin ticareti yapılan, günümüzde kafelerin bulunduğu küçük meydanı, 2 km kadar uzanan şehrin trafiğe kapalı ana caddesi olan Drottninggatan ı, son derece prestijli bir noktaya konumlandırılmış olan Baş Konsolosluk Binamızı, şehrin gayrimenkul açısından en değerli sahil caddesi Strandvagen' i ve üzerindeki Nobel resepsiyonun kaldığı şık otelleri ve art neuveau binaları göreceğiz. Panoramik şehir turumuz sonrası dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek olan Vasa Gemisi ve Skansen Kültür Köyü Turu’na katılabilirler (70 EUR). Gezimiz sırasında öncelikle Stokholm’ün popüler müzeleri arasında bulunan Vasa Müzesi’ne gidecek ve on yedinci yüzyılda inşa edilen, limandan ayrıldıktan kısa bir süre sonra batan, yedi katlı, 69 metre uzunluğundaki Vasa adlı geminin orijinal parçalarını göreceğiz. Ardından müzeye yaklaşık on dakikalık yürüme mesafesindeki Skansen Kültür Köyü’ne gideceğiz. Bir tür etnografya parkı olan, geleneksel İskandinav hayatının halen sürdürüldüğü bu özel yerleşim yerinde kırsal İsveç kültürünü yakından gözlemleme fırsatı bulacağız. Masalsı İsveç geyikleri, foklar ayılar, pek çok kuş türü gibi yabani hayvanların yanı sıra bölgeye özgü küçük ve büyükbaş hayvanların da bulunduğu köydeki geleneksel kır evlerinde keyifli bir deneyim edindikten sonra geceyi geçirmek üzere otele döneceğiz. Geceleme otelimizde.

Otelde alınacak kahvaltı sonrası dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek olan Drottningholm (Kraliçe Adası) Turu’na katılabilirler (65 EUR). Yaklaşık yarım saatlik bir otobüs yolculuğuyla ulaşacağımız, Malaren Gölü üzerinde bulunan ve “Kraliçe Adası” olarak anılan Drottningholm’de İsveç Kraliyet ailesinin halen yazlık olarak kullandığı, on yedinci yüzyılda inşa edilen sarayın ziyarete açık yerlerini gezeceğiz. Turumuz sonrası Bizi Helsinki’ye götürecek Silja Line kurvaziyerine binmek üzere limana gitmek amacıyla otelimize dönüp çıkış işlemlerini tamamlayacağız. Geceyi, yerel saat ile 17.00’de limandan ayrılan kruvaziyerde, eğlenceli deniz yolculuğunun keyfine vararak geçireceğiz.

Kahvaltımızı kruvaziyerde yaptıktan sonra saat 09.30’da Finlandiya’nın başkenti Helsinki limanına ineceğiz. Şehirde yapacağımız panoramik gezi sırasında Uspenski Katedrali’ni, Başkanlık Sarayı’nı; Art Neuveau dergilerine kapak olmuş Merkez Tren İstasyon Binasını; Senato Meydanı'nı, meydandaki Carl Ludvig Engel imzalı beyaz Helsinki Katedrali' ni; ilginç mimarisiyle hemen dikkat çeken Kiasma Modern Sanat Müzesi binasını; Ulusal Opera Salonu’nun binasını, olimpiyat stadyumunu ve Uçan Finli Paavo Nurmi heykelini; besteci Sibelius anısına yapılan Sibelius Anıtı’nı ve parkı' nı, 2019 da açılan ve İskandinav ve Fin mimarisinin son etkileyici eseri Ulusal Kütüphane Oodi ve limandaki Belediye Binasını, balık pazarını ve açık pazarı göreceğiz. Dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek Suomenlinna Kalesi Tekne Turu’na katılabilecekler (55 EUR). İsveç, Rusya ve Finlandiya’nın savunma stratejisi açısından önemli altı büyük ada üzerine kurulu olan kalenin tarihi, doğal ve kültürel dokusu hakkında bilgi aldıktan sonra dinlenmek ve konaklamak üzere otele yerleştikten sonra serbest zaman. 

Kahvaltıdan sonra Estonya’nın başkenti Tallinn’e gitmek üzere otelden ayrılıp limana ineceğiz. Konforlu ve hızlı feribotlarla yapacağımız yaklaşık iki saatlik yolculuktan sonra şehre vararak panoramik gezimize başlayacağız. Baltık Denizi kıyısına ortaçağda kurulan bu küçük şehrin eski merkezinin etrafını masalsı bir havayla saran, toplam 20 kulesi olan ve yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki surları, surların Viru Meydanı’na açılan Viru Kapısı’nı; Gotik dönemde yapılan ve altı asırdır hizmet veren, Avrupa’nın en eski belediye binasını; günümüzde bir eğlence merkezi haline gelen Raekoja Plats’ı; Toompea Kalesi’ne kadar ulaşan gizli tünellerin başlangıç noktasının bulunduğu, 38 metre yüksekliğindeki top atışı kulesini; bir süre bölgede hüküm süren Rus hâkimiyetinin simgesi haline gelmiş, Ortodoks Aleksander Nevsky Katedrali’ni; inşa edildiği on üçüncü yüzyılda Avrupa genelindeki en yüksek bina olan Oleviste Kilisesi’ni gördükten sonra Toompea Tepesi’ndeki kaleye çıkarak Tallinn’i kuşbakışı görme imkânı bulacağız. Biraz dinlendikten sonra havalimanına giderek pasaport ve bagaj işlemlerimizi tamamlayacağız. Türk Hava Yolları’nın TK 1422 sayılı tarifeli seferiyle saat 18.40’da İstanbul’a doğru yola çıkacak saat 21.55’te İstanbul’a varacağız.